Toprak parçası, tarihiyle bir değerdir. O topraklarda, özüne dair geçmişi ırgalamadan yapılacak her eylem, hainlik olarak gün yüzüne çıkacaktır. Öyle ki günümüz insanı için mesele; bineceği otobüsün ne zaman geleceği, gidecek olduğu arabasıyla beklediği kırmızı ışıktan ne zaman geçeceği, sınav gününe yetiştirmesi gereken ders konularını nasıl tamamlayabileceği, işvereni tarafından sıkıştırılan işçinin nerede daha kolay para kazanabileceği gibi hususlardan ibarettir. Halkımız, bu gibi garabet ölçüler girdabındaki düşünceler içerisinde, toprağına karşı bir sorumluluk ve karakteri için bir şeref arama ihtiyacı hissetmemektedir.
Bu şiddetli düşünce eksikliğinin farkında olan halk sihirbazları, halkı fevkalade aldatmakta; onları, farkına dahi varamadıkları boyutlarda çelişkilere bürümektedir. Bu kapsamlı aldatmanın boyutunu idrak edebilmemiz adına bir örnek üzerinden ilerleyeceğim.
Bir reklam şirketi: Anadolu Açıkhava Reklamları (AAR). Türkiye kökenli bu çalışma organizasyonu, iki farklı ilde faaliyetlerini sürdürmektedir: Konya ve Giresun. Bakıldığında, bu şirketin İzmir veya İstanbul gibi heterojen bir yapıya sahip olmayan illerde bulunduğu fark edilir. Öyle ki faaliyet gösterdikleri bu şehirlerin ana damarları, cami-kent kökenli bir oluşum üzere şehirle bağlarını kurmuştur. Toplum bütününe sarf-ı nazar edildiğinde, dindarlığın kültür olarak hâlen ayakta kalmaya çalıştığı ve kazanım hâlinde olan iki farklı kutbun varlığı fark edilir.
Reklam panoları üzerinde satın alma gücüne sahip olan bu şirket, bir caddenin başında “Siyer-i Nebi Sergisi” adı altında Kâbe resimli, İslami imgelere sahip reklam panolarına yayın öncülüğü yaptığı gibi; diğer cadde başlarında en ahlaksız moda şirketlerinin, çırılçıplak kadın görsellerini de yayınlamaktadır.
Bu çarpıklıktaki çılgınlığı, bu göz dönmüşlüğü hangi iman zaafiyetimize borçluyuz? Zihni pak çocuklarımızın algılarıyla bu kadar kolay oynanılmasını hüsnükabul mü karşılayacağız? Her bir vakti feryat edercesine okunan ezana olan borcumuzu bu şekilde mi ödüyoruz?
Halkın vicdanını, geçmiş tarihini, din algısını, kültür yapısını ve şuur bütünlüğünü gözetmeden bu reklamları hesapsız, sorgusuz yayınlayan bu şirketin ve yayınlanmasına müsaade eden belediyenin hesaba çekilmesi gerektiğini; bu sorgulamanın elzem olduğunu bildiriyorum.