Kayıtlar

Ulus'ta Bir Çingene

Dinleniyor değildi. Üstü gayet temiz ama yoksulluk üzerindeydi. Yaşı altmış ya var ya yok. Adımlar aksak aksak, yolun en dip kenarları adım çizgisi. Bere kaşlarına kadar inmiş, siyahlığına güneş sinmiş. Elinde top top hâle getirilmiş, avuç içi kadar yiyecek dolu poşetler. Gözleri etrafına çok daha odaklı halde değil ama gözüne bir şey ilişiverdi: yükseltilmiş duvarın demir telleri arasına bırakılmış ufak kek tanesi. Parmak kadar. Eline aldığına emindim ama arkası dönük olduğu için göremiyordum. Elinin yüzüne doğru refleksiyle anlamıştım: yemişti. Tereddüt etmedim. Biraz nakit para ve küçük bir oyun.

— Amca, amca, parayı düşürdünüz. Alın, yere düşmüş.

— Sen benden çalmaya çalışıyorsun! Sen çingensin, ben Müslüman!

— Amca, hayır. Paranızı… bu sizin.

— Sen çingensin, ben Müslüman!


Arkasını dönüp giderken elim havada kala kaldı. Gidiyor olduğuna tam kanaat getirmiştim ki arkasına bir hışımla döndü ve:

— Yaşasın İslam! — diye bağırdı.

Yorum Gönder