Kayıtlar

Şehir Portresi

Akşamüzeri şehir, içini dışını köşe bucak sokağa döker. Burası öyle bir şehirdir ki kadınlar caddenin kirli yağmur suyunda yürürler. Hayretim artar, neden o necasetin içinden en pahalı, parlak kıyafetleriyle çıkmazlar? Erkeklerse her biri gözü açık, son sürat ilerleyen son model arabaların önüne atılıverir de başları ezilir; feryat etseler de iş işten geçmiştir artık. Araba yoluna devam eder; ezilen, gelen geçenden de ezilir. Akan kanlar şehrin caddesinden akan suyuna karışır. Oradan yürüyen kadınlarsa derin kahkahalar atar ve dudaklarına kırmızı ruj sürer, keyiflenirler. Ve arabaların korna sesi, bebelerin ninnisi olur. Bu portredeki bebelerin yürüyen bantlardaki başıboş kalışları biraz düşündürür. Gözler seyre devam ederken sonunda, kim oldukları hakkında şüpheye düştüğüm kişiler; ellerinde kravatlar hazır bekleyişlerle, bebelerden geleni rengârenk, çeşit çeşit kravatlarla boğuyorlar. Hayret ki ne hayret! Ana babalar sevinçle, gözleri yaşlarla dolu.






Yorum Gönder